Macaristan Dışişleri Bakanı Szijjarto: Batılı politikacılar iki yıl içinde deliliğe sürüklendi

Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, Batılı politikacıların son iki yıl içinde Ukrayna’ya asker göndermekten ve nükleer savaş çılgınlığından bahsedecek kadar deliliğe sürüklendiklerini belirtti.

Duşanbe’den Facebook’ta bir video mesaj paylaşan Szijjarto, Batılı politikacıların son iki yıl içinde Ukrayna’ya asker göndermekten ve nükleer savaş çılgınlığından bahsedecek kadar deliliğe sürüklendiklerini, Avrupa Parlamentosu seçimlerinin bu durumu değiştirebileceğini söyledi.

Szijjarto, “Ne yazık ki Batı Avrupa’nın bu askeri çılgınlığı artık yeni bir boyuta ulaştı ve bir tür nükleer savaş takıntısı haline geldi. Fransa Cumhurbaşkanı’nın (Ukrayna’ya NATO birliklerinin gönderilmesi olasılığı ile ilgili) açıklamasını duymuştuk, ancak Polonya Cumhurbaşkanı’nın nükleer savaş olasılığından bahsettiğini de duyduk” diye konuştu.

Batılı politikacıların son iki yıl içinde ‘Ukrayna’ya kask ve battaniye gönderme olasılığı’ ile ilgili görüşmelerden ‘nükleer savaş takıntısına’ varan bir yolu geçtiklerini hatırlatan Szijjarto, “Ateşkes bir an önce sağlanmalı ve çatışan taraflar bir an önce müzakere masasına oturtulmalıdır. 9 Haziran’da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde bu konuda büyük bir adım atabiliriz. Eğer insanlar barıştan yana olan politikacılara oy verirse Avrupa’yı, dünyayı nükleer savaş çılgınlığından kurtarabilir” vurgusunu yaptı.

Macar diplomat, barışçıl çözümü destekleyen ve ‘yeterince cesur’ olan ülkelerin birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi.

Daha önce Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Brüksel’in bazı kararlarının arkasında Avrupa’nın değil ABD’nin çıkarlarının olduğu hissine kapıldığını söylemiş, yaz aylarında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde artık seçmenlerinin çıkarlarına hizmet etmeyen Avrupalı ​​liderlerin kolaylıkla değişebileceğini belirtmişti. Orban ayrıca mevcut AB liderliğinin kriz durumlarıyla baş edememesi nedeniyle değiştirilmesi gerektiğini de ifade etmişti.

Orban, üye ülkelere eyalet muamelesi yapan, onlara nasıl yaşamaları gerektiğini tarif eden ‘Brüksel'e gerek olmadığının’, AB liderliğinin Avrupa uluslarının egemenliğine saygı duyması gerektiğinin altını çizmişti.