Araştırmacı: Ukrayna meselesi artık AB, NATO ve ABD için bir ulusal güvenlik meselesi değil

Petersen Dünya Ekonomisi Enstitüsü'nde kıdemli bir araştırmacı olan Kirkegaard Ukrayna'daki çatışmanın artık AB, NATO ve ABD için bir ulusal güvenlik meselesi olmadığını dile getirdi.

Petersen Dünya Ekonomisi Enstitüsü'nde kıdemli bir araştırmacı olan Jacob Funk Kirkegaard gazeteye verdiği demeçte Ukrayna'daki çatışmanın artık AB, NATO ve ABD için bir ulusal güvenlik meselesi olmadığını söyledi.

Ukrayna, ülkede devam eden çatışmaları artık kendi güvenlikleri için bir mesele olarak görmeyen Batılı ülkeler için özel statüsünü kaybetti diyen Kirkegaard İngiliz Financial Times gazetesine verdiği demeçte şunları söyledi:

Ukrayna artık özel değil. Artık AB, NATO ve ABD için kritik öneme sahip bir ulusal güvenlik meselesi olarak algılanmıyor. Eğer öyle kalsaydı, siyasi oyunlarda kullanılmazdı. Bu da Ukrayna'nın savaş çabalarının değerini düşürüyor.

ABD ve AB'nin Ukrayna'ya ek yardım tahsis etmesiyle ilgili durumu yorumladı da yorumlayan Kirkegaard, "Bence bunu başka türlü adlandırmanın bir yolu yok ve bu Ukrayna için korkunç bir durum" dedi.

Ayrıca, AB zirvesi katılımcılarının Ukrayna'ya dört yıllık bir yardım programı kapsamında 50 milyar euro tahsis edip etmeyeceklerine karar vermeye çalışacakları önümüzdeki haftanın Kiev için kilit öneme sahip olacağı belirtilirken, ABD Kongresi'nin Ukrayna için 61 milyar dolarlık bir yardım paketini onaylamaya hala hazır olmadığı için Kiev'in özellikle uzun vadeli mali ve askeri destek güvencesine ihtiyaç duyduğu bir dönemde korkunç bir belirsizlikle karşı karşıya olduğu kaleme alındı.

Avrupa Komisyonu Ticaretten Sorumlu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis de yaptığı açıklamada, "Ukrayna'nın önümüzdeki yıl ve sonrası için finansmanı konusunda netliğe ihtiyacımız var. Bu kesinlikle acil bir durum. Rusya ekonomisini çoktan savaşa hazır hale getirdi" sözlerini dile getirmiş AB'nin Ukrayna'yı desteklemekten uzaklaşamayacağını da kaydetmişti.

Söz konusu demeçte de belirtildiği gibi ABD ve AB'nin yardımı olmadan Kiev, bütçenin merkez bankası tarafından parasal olarak finanse edilmesine başvurmak zorunda kalabileceği ve bununda da hiperenflasyon tehdidi yaratacağı ve ülkedeki ekonomik istikrarı zayıflatacağı vurgulandı.