00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
09:30
8 dk
HABERLER
11:00
5 dk
SESLİ HABER
11:20
4 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
13:05
114 dk
HABERLER
15:00
4 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:00
5 dk
HABERLER
18:00
5 dk
SESLİ HABER
21:49
3 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
07:00
1 dk
SEYİR HALİ
Ali Çağatay'la Seyir Hali
07:01
119 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
09:00
1 dk
YERİ VE ZAMANI
Güçlü Özgan'la Yeri ve Zamanı
09:05
114 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
11:00
1 dk
DÜNYA HABERİ
Dünyadan öne çıkan başlıklar
11:10
15 dk
PARANIN HAREKETİ
Ekonomide neler oluyor?
11:30
10 dk
ENERJİNİN SEYRİ
Enerji sektöründe öne çıkan başlıklar
11:50
10 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
12:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
13:00
1 dk
HABER MASASI
Selin Yazıcı, Aslı Kahveci ve Serkan Baştımar'la Haber Masası
13:30
35 dk
YENİ ŞEYLER REHBERİ
Serhat Ayan'la Yeni Seyler Rehberi
14:05
55 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
15:00
1 dk
EKONOMİ PANORAMA
Erdal Kaplanseren'le Ekonomi Panorama
15:05
55 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
16:00
1 dk
EKSEN
Ceyda Karan'la Eksen
16:01
89 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
17:30
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
18:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
19:00
1 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920
ANKARA FARKI
Türkiye’nin iç ve dış politikasında yaşanan gelişmelerin özel konuklarla birlikte masaya yatırıldığı ve Ankara’nın nabzının tutulduğu İsmet Özçelik’le Ankara Farkı, her salı ve perşembe Radyo Sputnik’te.

Sözcü gazetesi ekonomi muhabiri Süzer: 'Adayların seçim vaatleri çok uçuk'

Sözcü Gazetesi Ekonomi Muhabiri Süzer: Adayların seçim vaatleri çok uçuk
Abone ol
Konuklar
Sözcü Gazetesi Ekonomi Muhabiri Erdoğan Süzer
Sözcü gazetesi ekonomi muhabiri Erdoğan Süzer, 14 Mayıs seçimlerinin galibinin öngörülemeyecek bir noktada olması dolayısıyla seçim vaatlerinin ‘uçuk’ olduğunu söyledi. Seçim vaatlerinin uygulanmasının bütçe açığında olağanüstü bir artışa neden olacağını savunan Süzer, bu durumun Türkiye’yi borçlanmaya yönlendirebileceğini kaydetti.
Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik'le Ankara Farkı programında 14 Mayıs seçimlerine giderken ve seçimlerden sonra Türkiye gündeminde yer edebilecek ekonomi başlıkları Sözcü gazetesi ekonomi muhabiri Erdoğan Süzer ile konuşuldu.

‘Vaatler uygulanırsa gelirler azalacak, giderler artacak’

Seçimlerin çok kritik bir noktada olduğunu, bu nedenle de seçim vaatlerinin çok büyük olduğunu ileri süren Süzer, “İktidara kim gelirse gelsin bu vaatleri yerine getirmeye çalıştığında harcamalarda artış, gelirlerde düşüş yaşayacak” dedi. Süzer, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Seçimler o kadar kritik bir noktada ki, tarafların her ikisinin de ipi göğüsleme ihtimalinin belirsiz olduğu bir dönemde doğal olarak vaatlerin bu kadar uçurulmasının nedeni bu. Yoksa bir taraf yakın olsaydı diğerinin vaatlerinin hiçbir anlamı kalmayacaktı. Kim iktidara gelirse gelsin bu vaatleri yerine getirmeye çalıştığında harcamalarda artış, gelirlerde aşırı düşüş yaşayacak. Bütçe açığında olağanüstü bir artışa yol açacak. Giderlerin artarken gelirlerin düşmesi bütçe için en büyük risklerden bir tanesidir. Şu anda karşı karşıya olduğumuz nokta bu. Giderlerde olağanüstü bir artış vaadi, gelirlerde olağanüstü bir azalış vaadi. Her iki taraf için de geçerli bu. Bunun olması gelir tarafında finansman kabiliyetinizi azaltıyor, sizi borçlanmaya yönlendirecek. Gider tarafında ucu bucağı olmayan inanılmaz gider kalemleri var.”

‘Yerel seçim ekonomide kararlı adımları önleyecek’

Yerel seçimlerin ekonomide akılcı politikaları engelleyen bir süreç ortaya çıkardığını dile getiren Süzer, sözlerini şöyle sürdürdü:

Yerel seçim her şeyi kilitliyor. Yerel seçim bu vaatlerin yerine getirilmesi konusunda zamanı daraltıyor. Yaklaşık 1 yıllık bir süre var ve o zaman içerisinde onların çoğunu yerine getirip getirememekle sorgulanacaklar. Seçime kadar bir anda değişim yapabilir misiniz? Yerel seçim sizi engelliyor. Yerel yönetimleri kaybetme riskiniz var, erken seçime gitme riskiniz var. O kadar riskli bir dönem ki o bir defa belirleyici. İktidarın değiştiğini varsayalım bir defa anında faizleri yüzde 55’lere çıkaramazsınız. 25-30’lara çıkarırsanız bu defa ‘iktidara geldiler faizi patlattılar’ denecek. İnanılmaz siyasi manevralar var işin içerisinde. Akılcı bir ekonomi politikası engelleyecek bir durum var. O durum da daha çok yerel seçimden kaynaklanıyor.”

‘Yerel seçim IMF politikalarını engelleyici en önemli unsur’

IMF ile anlaşmaya gidilmesinin halk tarafından negatif karşılanacağı görüşünü belirten Süzer, “Yerel seçim IMF politikalarının uygulanması yönünde de engelleyici en önemli unsurlardan bir tanesi. Hiçbir taraf iktidar olması durumunda IMF ile bir birlikteliğe gidemez, bir anlaşma yapamaz. Aksi halde yerel yönetimleri kaybeder. Hatta iş erken seçime doğru gidebilir. O yüzden normal bir geçiş süreci yaşayacağız” diye konuştu.

‘Planlı ekonomi için DPT modeli yeniden hayata geçmeli’

Ekonomide yaşanan sorunları Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) kaldırılmasına bağlayan Süzer, her alanda yapılan yatırımların ‘bir plan doğrultusunda yapılması’ gerektiği ve ‘DPT’nin yeniden kurulması’ gerektiğini söyledi. Süzer, şu ifadeleri kullandı:

“Bütün bu yaşadığımız sorunların temelinde planlamanın kaldırılmış olması var. DPT yeniden kurulmalı. Plan yapılmalı. Sanayi üretimi, tarımsal üretim, istihdam bütün bu yatırımların getirisini götürüsünü 10 yıllık-20 yıllık bütün bunlara bakmanız lazım. Yoksa kamu kaynağını bugün şuraya, bugün buraya harcadım derseniz olmaz.”

‘İstihdam artırıcı politikalara ihtiyaç var’

Milyonlarca insanın sosyal yardım aldığı bir sistemin kabul edilemez olduğunu ifade eden Süzer, bu durumun ancak istihdam artırıcı politikalarla engellenebileceğini sözlerine ekleyerek, şöyle konuştu:

“İnsanların bir şekilde geçinmeleri gerekiyor. Eğer siz bu geçinme işlemini sosyal güvenlik sistemiyle, maaş sistemiyle sağlayamamışsanız o zaman sosyal yardımların devreye girmesi gerekiyor. Bu insanların sosyal yardımlarla geçinebilir bir gelire kavuşmaları gerekiyor. Sosyal devletin sorumluluğu bu. Bu bugüne kadar ihmal edildi. Önemli olan çalışırken geçinebileceği ücreti alması ve emekli olduğunda da aynı şekilde son günlerini huzur içinde yaşayabileceği bir emekli aylığı olması gerekiyor. Milyonlarca insanın sosyal yardım aldığı bir sistem olamaz. Orada bir hata var demektir.”

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала