Yeni İsrail hükümeti, kadınların şiddetten korunmasına yönelik İstanbul Sözleşmesi'ni imzalamayacak

İsrail'de 1 Kasım'daki seçimleri kazanarak başbakanlığa geri dönmeye hazırlanan Benyamin Netanyahu tarafından biraraya getirilen ve 'İsrail tarihinin en aşırı sağcısı, en muhafazakarı, en dincisi' diye nitelenen yeni hükümetin İstanbul Sözleşmesi'ne katılmama konusunda anlaştığı bildirildi.

İsrail medyası, müstakbel Başbakan Benyamin Netanyahu'nun Likud partisi ile aşırı sağcı siyasetçi Bezalel Smotrich'in Dini Siyonizm fraksiyonu arasındaki koalisyon anlaşmasında İsrail'in Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye Dair İstanbul Sözleşmesi'ni onaylamayacağının yer aldığını duyurdu.

Haaretz gazetesinin aktardığı Walla sitesinin haberine göre Likud-Dini Siyonizm anlaşmasında 'hükümetin İsrail'in İstanbul Sözleşmesi'ne katılımını onaylamayacağı' açık dille belirtiliyor. Haaretz, 'böylece İsrail'in toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadeleye ilişkin tüm uluslararası anlaşmaların en gelişmişi olarak kabul edilen sözleşmeye katılacağına dair umutların boşa çıktığı' yorumunu yaptı.

Lapid başbakanlığındaki hükümet de imzalayamadı

Avrupa Konseyi, İsrail'in sözleşmeye taraf olma başvurusunu nisan ayında onayladı. Ancak görevi Netanyahu'ya devretmeye hazırlanan Yair Lapid başbakanlığındaki hükümet de sağcı örgütlerin baskısı ve bazı bakanların göçmenlik ve toplumsal cinsiyet eşitliği maddelerine ilişkin çekinceleri nedeniyle anlaşmanın imzalanmasına yönelik kabine oylamasını defalarca ertelemişti.

Uluslararası toplumu endişelendiren koalisyon

Yerine gelecek Netanyahu'nun öncülüğündeki sağ blok, Ultra Ortodoks Yahudi partilerden Şas ve Birleşik Tevrat Yahudiliği ile ırkçı ve şiddet yanlısı politikalarıyla bilinen Bezalel Smotrich liderliğindeki Dini Siyonizm ve Itamar Ben-Gvir liderliğindeki Yahudi Gücü (Otzma Yehudit) partilerinden oluşuyor.

Tam adıyla Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, katılan ülkelerin aile içi şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması, kovuşturma ve politika koordinasyonu konularında sıkı yasalar çıkarmasını gerektiriyor.

İstanbul Sözleşmesi, 2011 yılında resmen imzaya açılmasından beri 45 ülke ve Avrupa Birliği (AB) tarafından imzalandı. Ancak aralarında Ermenistan, Bulgaristan ve Macaristan'ın da bulunduğu bir dizi imzacı ülke bugüne dek sözleşmeyi onaylamaktan geri durdu, 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açıldığı için adını taşıyan sözleşmeyi ilk imzalayan ve onaylayan ülke olup 2014'te yürürlüğe sokan Türkiye de geçen yıl sözleşmeden çıktı.