Bahşiş için düğün arabasının önünü çekyat ile kestiler

Erzurum'da artan düğün törenlerinin vazgeçilmez geleneği zaman zaman tehlikeli anların yaşanmasına sebep oluyor. Konvoylardan bahşiş almak isteyenler, trafikteki tehlikelere aldırmadan ilginç yollara başvuruyor. Bazıları çekyatla gelin aracının önünü keserken, bazı çocuklar da otomobillere tutunarak zarf içindeki bahşişi kapma mücadelesi veriyor.

Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında çalışma saatleri sınırlandırılan ve ikram yasağı konulan düğün salonlarında 1 Temmuz'da başlayan yeni normalleşmeyle izin verilmesi Erzurum'da da düğünlerin artmasını sağladı.

Düğün törenleri ve oluşturulan konvoyları, genç ve çocukların trafik tehlikesine rağmen, bahşiş kapma mücadelesine sahne oluyor. Gelin aracından daha önceden hazırlanan ve içinde 5 liradan başlayan değişik miktarlarda konulan zarfları kapmak isteyenler ilginç yollara da başvuruyor.

Merkez Yakutiye ilçesinde taşıdıkları çekyatla düğün konvoyunun önünü kesen 2 genç, bahşişlerini aldıktan sonra yolu açtı.

Öğretmenevi kavşağında ilerleyen gelin otomobilinin önünü kesen bir çocuk, sürücünün ısrarlarına aldırış etmedi. Aracın önünde bahşiş almayı bekleyen çocuk, çevredeki vatandaşların tepkisi üzerine yoldan çekildi. Gelin otomobilinden bahşiş kapabilmek uğruna akan trafikte hayatlarını tehlikeye atan çocuklar, gün boyu geçecek konvoyları bekliyor.

‘Birkaç zarf verip kurtulmaya çalışıyoruz’

Oğlunun düğün töreninde bahşiş kapma yarışına giren çocuklara harçlıklarını veren Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Üroloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yılmaz Aksoy, şunları söyledi:

"Oğlumu evlendirdim, güzel bir düğün oldu. Çok mutluyum, herkesin bu mutluluğu tatmasını isterim. Bahşiş toplayan çocuklara harçlık vermek benim hoşuma gidiyor. Ancak çocuklar canlarını tehlikeye atıyor. Özellikle bazı düğün sahipleri de çocuklara bahşiş vermemek için araçlarını kontrolsüz sürerek çocukların can güvenliğini tehlikeye sokuyor. Bunu tabi istemiyoruz. Yani bunun bir şekilde çözümlenmesi lazım. Sakız gibi yapışanlara çok fazla yapabileceğimiz bir şey yok. Birkaç zarf verip kurtulmaya çalışıyoruz. Ama gönül isterki bu manzaralar olmasın. Bir devlet politikası olarak çözülmesi uygun olur. Bu şekilde hem çocukların can güvenliğini sağlamış, hem de düğün sahipleri rahatsız edilmemiş, en mutlu günlerine gölge düşmemiş olur. Bunu özellikle yetkililerden istirham ediyoruz."